30 Kasım 2011 Çarşamba

Kaya Kurabiyesi

Eskiden çok sevmediğim ama son zamanlarda kahvenin yanında güzel gittiğini fark ettiğim bir kurabiye bu 'Kaya Kurabiyesi' belki sizde yapmak istersiniz diye tarifini yazdım. Malzemeler: - 1 Su Bardağı Şeker - 1 Paket Margarin - 2 Yumurta - 1 Su Bardağı Ceviz - 1 Su Bardağı Kuru Üzüm - 1 Paket Kabartma Tozu - Alabildiği Kadar un Öncelikle Margarini eritiyoruz,ocaktan aldığımız margarinin içine şekeri ekleyip çırpıyoruz.Daha sonra teker teker yumurtaları ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz.Daha sonra kabartma tozunu,üzümü ve cevizi de ekliyoruz.Tüm malzemeler iyice karıştırdıktan sonra alabildiği kadar un ekleyip yoğuruyoruz. Malzemeler karıştıktan sonra elimizle parçalar kopartip yağlanmiş fırın tepsisine diziyoruz.175 derece fırında 20 dk üzerleri biraz pembeleşinceye kadar pişiyoruz.Sonrada yanında birer kahve ile guzel bir aksam üzeri keyfi yapıyoruz. Bon Appetit :)

29 Kasım 2011 Salı

Kahve Molası

Kahve molası vermek için Kızılay Starbucks'a uğradım; seviyorum bu Starbucks'ı farklı bir havası var bence; çok yoğun olması,her tür insana rastalayabilmem hoşuma gidiyor.Bugün mesela yan masalarımda bir çift vardı ;birbirlerine sevgiyle bakan,bir bayan vardı kızının okuldan çıkmasını beklerken kitap okuyup kahve yudumlayan ve birde bir genç kız vardı camdan bakıp dalıp giden...Farklı hayatlar yaşarken kısa birer mola için buluştuğumuz yermiş gibi geliyor bana Starbucks'lar. Ama bugün biraz hayal kırıklığı yaşatmadı desem yalan olur,yılbaşı süslemesi yapılmış ,yılbaşı kahveleri raflarda yerini almıştı ama maalesef ben 'Peppermint Mocha' istediğimde kalmamıştı!Bakalım ne zaman tadına bakabileceğim :( Ona üzülmekten vazgeçip her zamanki değişmez kahvemi aldım;Latte!Bir pakette yılbaşı kahvesini eve götürmek için seçtikten sonra metroya doğru yürümeye başladım...

28 Kasım 2011 Pazartesi

Bu yılbaşı...

 
Yılbaşı yaklaşırken bir yerlere tatile gitmek istedim ,Paris'e yada Berlin'e...Sokakları süslenmiş,yılbaşı ağaçlarının hazırlandığı bir şehre... Avrupa'da yılbaşı hazırlıkları Noel zamanı başlıyor ve yılbaşının ertesi gününe kadar da sürüyor. Yani uzun bir zamana yayıyorlar o günlerin mutluluğunu ve yılbaşı gecesinin ruhunu... Her zaman bir yılbaşında Paris'i görmek istedim,Champs - Ellysee 'nin süslenmiş sokaklarında gezmeyi, Sacre- Coeur 'de muzik dinlemeyi yada Eyfel'de bir kadeh kırmızı şarap içmeyi.Ertesi sabah Montmartre'ta kahvaltı etmeyi... Bu sene de yeni yıla Paris'te giremeyeceğim belki ama bu sene oğluma sarılıp kucakliyabileceğim yeni bir yılın gelişini...

27 Kasım 2011 Pazar

Yılbaşı Geliyor...

Benim için kahve düşkünü ,meraklısı ve hatta bağımlısı bile denebilir. Nerde kahve kokusu duysam durup içmek isterim ama bizde her yerde güzel kahve olmuyor ,her köşe başında kaliteli kahve bulabileceğimiz günlerde gelecek inşallah...
Bügünde dışarı çıkmışken kahve içmeden olmaz dedim ve annemle Tchibo'dan aldik  kahvelerimizi ;ben sert ve sade kahve severim ama bugünkü kahve başka birşeydi ve çok kötüydü!Zaten haftasonları Gordion ,Gordion anneleriyle( bu benim gibi bebeklerini alıp haftasonları Gordion'a gelen annelere taktiğim bir isim)dolup taştiği için çoğu hizmet kötü oluyor ama bu kadarı da olmamış. Tabii kahveler 1-2 yudum alınıp birakildi ve eve dönünce acilen yenileri hazırlandı.

Bu arada Gordion yılbaşına hazırlanmış,çok sevimli süslemeler yapmış .Mağazalar çok renkli olmasa da biz Zara home 'a baktık biraz , yılbaşı ağacınız varsa eğer güzel süsler getirmiş,yada yılbaşının ertesi sabah güzel bir kahvaltı hazirlamak isterseniz kırmızı Amerikan servislerde var, ama benim gönlümü çalan üzerinde ailenizle yılbaşı yemeğinizi yiyebileceğiniz kırmızı masa örtüleri...Özel birşeyler yapmak istemesenizde o gece,en azından güzel bir yemek yemelisiniz sevdiklerinizce bence...

25 Kasım 2011 Cuma

Kaldırım Serçesi...

Cuma günleri haftanın son gunü olduğu için mutlu olsam da ,televizyon izlemek istediğimde hicbir şey bulamıyorum.Diğer günlerde 3er 5er dizi varken acaba neden en kötüleri cuma günleri.Dizimax dizilerininde ulusal kanallardan farkı yok,aynı bölümler tekrar ve tekrar.Sanırım herkesi dışarı çıkıyor kimse evde oturup televizyon serretmiyor sanıyorlar.O yüzden en iyisi Dvd izlemek diye düşündüm ben...
Benim bu aksam ki tercihim 'La Mome' - Kaldırım Serçesi ;Edith Piaf'in hayatını anlatan bir film.Her seferinde şarkılarını dinlerken kendimi Paris''te hissettigim Edith Pİaf'in bakalım hayatını izlerken de aynı duyguları hissedebilecekmiyim...

Ben şimdi Mısır patlatip ,filmi izlemeye koyiliyim,yarın da size anlatırım...

20 Kasım 2011 Pazar

Çay saati...



Bugün hava dışarıda güzel ama soğuktu bizde Sarp dışarı çıksın istemedik ve evde çay saati yapalım dedik. Evdeki malzemelerle limonlu kek yanına da çok çabuk ve kolay bir börek yaptık(biraz tortilla'ya da benzedi).
Kek için malzemeler;herkesin bildiği klasik kek malzemeleri ama lezzeti süper.Ben tekrar hatırlatiyim;
- 3 Yumurta
- 1 Bardak süt(evde yoksa su da olur)
- 1 Bardak Sıvı Yağ
- 3 Bardak Un
- Kabartma Tozu
- Limon Kabuğu Rendesi
- Yarım Çay Bardağı Limon Suyu


Tüm Malzemeleri Sıvılardan başlayarak karıştırıyorsunuz ve 175 derece fırında 45 dk pişiyor!

Kolay Börek için;
- 4 tane Lavaş
- 1 Yumurta
- Yarım çay Bardağı Sıvı Yağ
- Yarım Çay Bardağı Süt

İç Malzemesi için ben kıyma tercih ettim ama siz zevkinize göre davranın,eğer kıyma tercih edecekseniz de ;kıymayı soğanla kavurun,içine karabiber,tuz,pul biber ekleyin ve son olarak ta maydonoz.

Yapışmaz teflon tavayı yağladıktan sonra ilk lavaşı serilir üzerine yağ,süt,yumurta karışımı sürülür ve ikinci lavaş örtülür.Daha sonra da iç malzemesi koyulup aralara sıvı karışım sürülerek iki tane daha lavaş kapatılır ve ocakta pişirilir.Eğer biraz daha tortilla havası vermek isterseniz aradaki kıyma karışımının üzerine kaşar peyniri rendeleyin.
Bon Appetit :)))

18 Kasım 2011 Cuma

diyetteyim.blogspot:))

Her ay belki de her hafta bası diyet yapmak isteyenlerdenim bende ; ama hiç başlamadım,bugün yarın derken hamilede kalınca bizim diyette hep başka bahara kaldı.Ama artık kesinkes başlama vakti geldi ve geçmeden başlamalıyım. Şimdi kendime en uygun olan diyeti arıyorum;Dukan diyeti varmis ,hiç denemedim ama şimdi ona bakicam,bakalım yapabilirmiyim.
Hangi diyeti yapacagimi seçtikten sonra ,hergun buraya neler yediğimi yazmaya karar verdim yani adım adım diyetteyim blogu olucak benim ki :)) Bakalım hangi diyetle basliycam uzun maratonuma ...

17 Kasım 2011 Perşembe

2ay oldu bile...

Bugün Sarp'in 2.ayda yapılan aşılarını yaptırmak için aile hekimimize gittik,içlerinden biri verem aşısı olan toplamda 3 ası yapıldı ,ilk ikisinde değil ama son yaptıklarında çok canı yanmış olacakki çok ağladı :((  Hemşire  verem aşısının ateş yapabileceği söyleyerek Calpol adında bir ateş düşürücü verdi her ihtimale karsı.Sanki bugünün ası gunü olduğunu anlamış gibi tüm gün huysuzdu oğlum ,Allah'tan şimdiye kadar ateşi çıkmadı ve uyudu ,inşallah gecenin ilerleyen saatlerindede ateşi çıkmaz.
Tüm gün bunlarla ugrastiktan sonra aksama güzel bir makarna yapmayı planlıyorum,güzel kokusunu duyamazsiniz belki ama birgun fotografını paylaşırım sizinle...

Ankara...

Her sene havalar soğurken benimde sevgim artar Ankara'ya.Yağmuru,karı çok sevdiğim için belkide.Yada belki böyle günlerde sıcak evimde,güzel bir şarkı seçip ,kendime kahvemi yaptığımda aklımdan ben burda mutluyum cümlesi geçtiği içindir...

Şarkı benden olsun sizde deneyin...

http://m.youtube.com/#/watch?v=BXJcBXkGnHY

14 Kasım 2011 Pazartesi

İPAD2


Cumartesi günü de deli gibi her abone merkezini arayıp,sonunda ipad bulamama maceram bu sabahta devam etti vee hedefime ulaştım :)))
Bu sabah bir anda eşimin bir 'iphone alma zamanım geldi' demesiyle ,kendimizi Tunalı'daki Turkcell abone merkezinde bulduk ve iphone'u alıp çıkarken ipad gelince bana haber vermelerini istemem , 1-2 saat sonra sonuçlandı ,bende ipad'ime kavuştum:)) Bunca zamandır Apple'a her ne kadar hayran olsam da , hiçbir şey satın almamıştım, bugüne kısmetmiş.İpad,iphone;yani tüm Apple ürünleri harika; ki ben sadece bir kaç saattir sahibim...Ve galiba bundan sonra da devam edecek...

Teknoloji peşinde koşmak dışında tabii bugün insan içine de karıştık :) Eşimin ablası Ayşe dün New York 'tan döndüğü için onu ziyarete gittik;tüm CSI 'ları izlemiş olsamda birde gidenden dinledim New York'u :)ne yalan söyliyim gidesim geldi :)gördüğüm fotoğraflarda pekiştirdi isteğimi.bu arada bizi de unutmamış,kendi alışveriş çılgınlığına bizi de katmış bize ve özellikle de Sarp'a muhteşem hediyeler getirmiş.

13 Kasım 2011 Pazar

cmt...

Haftasonu planlarimda bugun Gordion`a gitmek yoktu aslinda ama esimin o taraflarda isi olmasindan dolayi bizde Sarpla dolasalim dedik.
Ilk olarak soylemeliyimki haftasonu bir alisveris merkezine gitmek hele de cocuklar icin aktivite duzenlenmis bir alisveris merkezine gitmek delilik!!!
Neyse yinede dolasmak keyifliydi bebek magazalarini dolastik;tulum,kanguru gibi her telden caldik.Size onerim eger bebeginiz varsa ve ona kiyafet bakicaksaniz kesinlikle H&M baby:hem uygun fiyatli hemde cogu urunu organik.Kanguru hala alinip alinmama arasinda gidip geliyor.Sarp icin dolasma bitince kalan kisa suremde uzun zamandir pesinde oldugum ipad2 icin en alt kattaki Turkcell iletisim merkezine gittim fakat tabiiki kalmamisti;ben kontratli almayi tercih ettigim icin Turkcellden alicam tabii bir gun gelirse:((
Turkcell'in elinde Ankara'da ipad2 kalmamis!!!olucak is degil!!!Bunun da uzuntusuyle olumla cookshop'ta ben kahve o mamasini ictikten sonra evimize donduk...

11 Kasım 2011 Cuma

11.11.2011

Hayatımda bir sürü değişiklik olduktan sonra nihayet düzene oturdu ve bende kendime bir kaçamak yapıp yazılarıma geri dönebildim:)
Hayatımda değişiklik oldu derken en büyük ve en özeli bir erkek çocuğum oldu :) İsmi :Sarp.

Ben Ankara'da yaşıyorum; doktorum Güven hastanesinden Sarp Özcan; eğer çok iyi bir doktora ihtiyacınız varsa tavsiye ederim ancak Güven hastanesi SGK'ya bakmıyor ve özel olarak gitmelisiniz, bunun yanı sıra Sarp bey size kendinizi ve bebeğinizi inanılmaz derecede güvende hissettiriyor, size ve bebeğinize o kadar iyi bakıyor ki, siz sadece hamileliğin tadını çıkartıyorsunuz ki yaşanması gereken sadece bu :)

Ben doğumumu 13.09'da yaptım , hastanede 2 gece kaldım,doktorum kadar hemşirelerden ve tabii ki tüm personelden çok memnundum ki bir ara eve dönmesem mi dedim :)

Anladım ki doğum yapmak sadece başlangıçmış, mucize gerçekleştikten hemen sonra gerçek hayata döndüm ve bebek bakımı hakkında ne kadar çok şey öğrenmem gerekiyormuş onu anladım, neyse ki ilk başlarda annem Ankara'ya geldi bana ve eşime yardımcı oldu.Yardım etmeye hevesli bir eş her şeyiniz olabiliyor zamanla.
Ben bebeğime mama veriyorum, Milupa - Aptamil, bizim için hiç sorun yaratmayan Sarp'ında severek içtiği bir mama bu.O yüzden besleme konusunda da bazen eşimden destek aldığım için benim için bazı günler harika geçiyor.

Ama geçenlerde bir gün Sarp tüm gün gaz sancısından ağlarken bende yardım edemediğim için bir an ağlamak istedim, böyle zamanlarda yanımda biri olsa keşke diyorum :(

Bu arada Sarp'ın kontrolleri içinde Güven hastanesinden çocuk doktoru Ogün beye gidiyoruz,güler yüzünden ve bilgisinden dolayı ondanda çok memnunuz.

Uzun bir süreyi kısa bir yazıya ancak bu şekilde sığdırabildim ama bu ay artık oğlumun gülücük saçmaya,kendi dilinde konuşmaya başladığı bir ay olduğu için paylaşacak daha çok yazım olacaktır...