15 Eylül 2014 Pazartesi

Bakü'de...

 
Bu yıl katılacağımız son Fuar'ın Azerbaycan- Bakü'de olması, değişik yerler listeme bir yenisini ekledi.

Azerbaycan Türk vatandaşlarına vize uyguluyor ama kapıdan vize uygulamasıyla kolaylık sağlıyor; değişik bir işleyişleri var, önce pasaport kontrolü sonra vize alımı gibi :) Neyse ki kısa bir form, 2 fotoğraf ve 10 dolar ile hoş geldiniz diyorlar çok bekletmeden...

Havalimanı ile şehir arası yaklaşık 35-45dk arası sürüyor ve taksi ile ortama 20 -25 Manat. Para birimleri Manat, bildiğiniz Euro ile eşdeğer yani her şey 2,60 ile çarpılıyor.
Halkın durumu pek iyi değil ama zenginler çok zengin; arabalar, mağazalar; bizde olmayan çok sayıda dünya markasını barındırıyor ve en işlek caddesindeki Baby Dior 'da en dikkat çekeni oluyor.
Şehir güzel;  eskiden kalma zamanında yapılmış Avrupa mimarisine yakın binalar, yakın zamanda yapılanlar da Avrupa'yı aratmayan cinsten. Şehir 'deki binalarda ışıklandırma hoş, Paris sokaklarında yürüyor yada Londra'daki tabelaları okuyor gibi hissedebilirsiniz zaman zaman, ama Londra tarzı taksilerde Türkçe konuşmak sizi olduğunuz zamana döndürüyor.

Azeriler çok cana yakın, bize karşı çok samimi ve yardımcılar. Yemekleri genel olarak bize benzese de bazıları daha lezzetli :)
Lüks otellerin çoğalması şehre talebi daha da arttırmış. Deniz kenarında resort oteller bulabildiğiniz gibi, şehrin içinde bizim de kaldığımız gibi zincir otellerde bulabiliyorsunuz. Konakladığımız Fairmont Otel, harika bir oteldi ve özel hizmet sağladıkları Fairmont Gold'da müşterilerine harika bir konfor sunuyordu. Her istediğimizin elimizin altında bulunması tekrar gidersek kalınacak yer belli dedirtti.
Şehrin gezilecek yerlerinin başında gelen Kız Kalesi, kendi söylemeleriyle hemen İç Şehir'in meydanında.
Güzel bir kale içi, temiz sokaklar, güzel sanat galerileri. Azeri'lerin sanat merakı her yerde kendini belli ediyor...

Gderseniz mutlaka şehir merkezinde dolanın, deniz kenarında çay için ve dönerken eve çay getirmeyi unutmayın...

Şehir Notları:

  • Taksi kullanmaktan çekinmeyin, pahallı değil
  • Yeme-İçme Avrupa ile eşdeğer fiyatlarda
  • Yerel Şarapları çok lezzetli






 

5 Eylül 2014 Cuma

Ankara'da kahve keyfi...

Ankara'yı bilen bilir. küçüktür Ankara daha doğrusu bizim alanımız küçüktür, yürüdüğümüz sokaklar, gittiğimiz restoranlar, takıldığımız kafeler... aynıdır hep...

o yüzden yeni yerler hemen göze batar, koşup bakarız neler varmış, neler yapıyorlarmış diye.
'Cafe Eclair' de tam da bu yer işte; Tunalı'da yaz başında gördüğüm ama anca bugün gitme fırsatı bulduğum bir kafe. Minik, sevimli ve tertemiz. Çalışanlar güler yüzlü iki genç. Sahibi mi bilemediğim masada oturan bey ise pek cana yakın değilmiş gibi geldi bana, bilemem şimdiden...


İsminden anlaşıldığı gibi Cafe Eclair; eklerleriyle ün yapmak, yanında bir kaç tuzlu tatlar da sunup harika 'illy' kahveleriyle damakları şenlendiren bir mekan olmak istiyor anladığım kadarıyla. Tabi sadece ekler değil, büyük Amerikan kurabiyeleri, cookies, ve elmalı turtada var menüde.

Dükkânın dekorasyonu Avrupa'dakileri aratmıyor ancak çeşit şu sıralar az, bana söylenen kışın çoğalacağı. Öyle eklerciler gördüm ki yurtdışında beklentimi yüksek tuttum belki de ama limonlu yada beyaz çikolatalı ekler yoksa nasıl eklerci olur bir dükkan değil mi :)

Ekler seven biri olarak klasik eklerden her ne kadar süslemeleri farklı olsa da almadım, kahve yanına taze ev yapımı dereotlu mini poğaça ve Selanik gevreği oldu benim seçimin ki ikisi de çok lezzetliydi.

Son zamanlarda Tunalı'da her yer kapanıp dönerci oluyor ya mekanlar, yolunuz Tunalı'ya düşerse ve kahve içmek için mekan arasanız aklınızda bulunsun...